29 Temmuz 2012 Pazar

The Sunny Day




Uyandığın her sabah bir öncekinden  farklıdır aslında, bu sabahın da diğerlerinden farklı olduğunun kanıtını arayanlar vardır bazı yataklarda, bozulmuş çarşaf ile miskin bir koku yayılırken etrafa. Sen, sen olmaktan başkasındır, yalnızca bir sabah insanı olabilirsin o anda..

Günaydınnn, haydi tıkla ve okumaya başla..

Perde aralanır, içeriye ince bir ışı sızar. Kalkarsın yavaşça, ellerin önce yukarı doğru uzanır en masum, hep istediğin o yere dokunmaya çalışırcasına. Sonra ikisi arkanda kavuşur ve o anda kemiklerinle kasların arasındaki boşluklardan gelen minik çıtırtılarla rahatlarsın bir anda.. Parmak uçların yataktan aşağıya doğru usulca sarkar. Ayakların yere bastığı an, geri dönüp biraz daha uyumalı mı yoksa kalkıp günün tadını mı çıkartmalı diye düşünürsün.

Pencereye doğru bakarsın, kalkarsın, bir kaç adım sonra, tamamen açtığında.. Gün başlasın!

Küçük bir çocuğun boyama defterini andırıyor bu sabah güneş. Sarının üzerindeki kırmızı gülümseyen surat. Sana bir şeyler mi anlamataya çalışıyor acaba? Bu hayatın ne kadar güzel, ne kadar mutlu olabileceğini..

Diğer tüm günlerden farklıdır bugün. Today is the “Sunny Sunday!” J

Uzun uzun uyumak istiyorum günü

Hadi kalk bugün de keyifle geçirelim günü

Brunch günü

Balığa gitme günü

Aile günü

Gazeteyi doya doya okuma günü

Geçtiğimiz hafta başından çok kötü şeyler geçmiş olabilir, bütün hafta diyet yapıp, aç kalmış olabilirsin mesela J  Patronla kavga etmiş, biraz ağlamış, sonra yine gülmüş, Cuma akşamı biraz içmiş, eskilerden birini görmüş, eskileri düşünmüş, en yakın dostlarından biri hastanede olabilir, sen burada olmayabilirsin, tatilde başka bir şehirde ülkede..

Hepsi hafta içinin olsun, bugün günlerden Pazar! Heyecan dolu, kıpır kıpır, hadi sen de hisset bunu!  Hayat baktığın açıya göre değişkenlik gösterebiliyorsa, sen de biraz daha yukarı biraz daha umuda doğru bak ve gör:
Bugün güneş çook yukarılarda, en çok senin için gülümsüyorJ

Hiç bir olumsuzluk yok bugün hayatında.

Arkandan konuşan arkadaşlarını unut, yarın ne yaparım, bu hazırlıklar o güne yetişecek mi, bu ödev bitecek mi.. O toplantıda onun değil bunu söyleseydin, hepsini aynı güne yetiştirebilseydin de yine bugünü yaşayan sen olacaktın burada!

Mutluluğu yakala! Haydi, kalk, durma. Çık sokağa J

Bugünün “O GÜN” olmadığını kim bilebilir ki.. Kaç kere geliyoruz bu hayata?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder